Herhangi bir işi yaparken hem fiziksel hem de psikolojik anlamda enerjik olmama hali yorgunluk olarak tanımlanır. Sabah dinlenmiş bir şekilde uyanıldığında günün ilerleyen saatleriyle beraber kişinin enerjisini tüketmesi de yorgunluk anlamına gelir. Yorgunluğun çeşitleri vardır. Bunlar; fiziksel, mental ve kronik yorgunluk olarak sınıflandırılırlar. Bu yazıda yorgunluk çeşitleri içerisinden kronik yorgunluğu ele alacağız. Kişinin yeterli miktarda dinlenmesine rağmen sürekli olarak kendini yorgun hissetmesi ile birlikte iş verimliliğinde düşüşler yaşanması, isteksizlik ve sosyal hayattan izole olmayı istemek gibi belirtiler kronik yorgunluk sendromu belirtileri olabilir.
Bazı insanlarda bu belirtiler hafif şekilde kendini gösterirken bazı insanlarda ise günlük basit aktiviteleri dahi yapmaya olanak vermeyen ‘aşırı yorgunluk’ hali olarak seyretmektedir. Bu sendroma genel olarak iş yaşamı çok yoğun olan, stresli bir ortama sahip olan ve dinlenmek için kendine yeterli süreyi ayıramayan kişilerde daha sık rastlanır. Kesin tanısı bilinmeyen bu sendromu tetikleyen en önemli faktör strestir. Stresle beraber uyku düzeninde yaşanan komplikasyonlar, yeterince dinlenememe gibi nedenler hastalığın olumsuz yönde gelişmesi için ek faktörler olarak değerlendirilebilir.
Kronik Yorgunluğun Nedenleri Nelerdir?
Kronik yorgunluğun nedenleri söz konusu olduğunda yaş faktörü farklı dağılımlar ortaya koyabiliyor. Genç insanlardaki stres düzeyi, iş temposu, kansızlık veya diyabet gibi faktörler doğrultusunda gelişim gösteren kronik yorgunluk; yaşlılarda böbrek, kalp, akciğer problemleri ile seyredebiliyor. Kronik yorgunluk teşhisi konulurken doktorunuz; karaciğer enzimlerinin ölçülmesi, kan tahlili, idrar tahlili gibi birtakım testler isteyebilir. Bu testler doğrultusunda kronik yorgunluğa sebep olan başka bir hastalık varsa tedavi sürecine gidilir.
Bunlar haricinde kronik yorgunluk sebepleri şu şekilde sıralanabilir;
- Diyabet ve insülin direnci göstermek
- Böbrek üstü bezlerinden kaynaklanan problemler
- Anemi, yani kansızlık
- Karaciğer veya böbrek rahatsızlıkları
- Vitamin ve mineral eksikliklerinin görülmesi
- Yoğun iş temposu ve stresi
- Depresyon ve anksiyete problemleri
- Romatizma sebepli hastalıklar
Bu sıralanan belirtiler kronik yorgunluğu tetikleyebilir ve hatta daha güçlü etkiler göstermesine sebep olabilirler. Doktorunuzun yaptığı muayene ile birlikte bu nedenlerden kaynaklanıyorsa tedaviye başlamak çok etkili olacaktır.

Kronik Yorgunluk Belirtileri
Kronik yorgunluk belirtileri çoğu zaman normal olarak gelişen yorgunluk belirtileri ile benzerlik gösterse de aynı şey değildir. Yorgunluk, kişi uygun dinlenme süresinde dinlendiğinde ortadan kalkarken kronik yorgunluk şikayetleri 6 aydan uzun sürelerde devam edebilir. Kişi dinlense dahi sürekli yorgun hisseder, odaklanma ve unutkanlık problemleri yaşayabilir.
Kronik yorgunluk belirtilerinin diğerleri ise şu şekilde sıralanabilir;
- Kas ağrıları yaşanabilir.
- Boğaz ağrısı gözlenebilir.
- Uyku düzeninde aksamalar ve bozukluklar yaşanabilir.
- Huzursuz ve agresif ruh haline sahip olunur.
- Enerji kaybı gözlenebilir.
- Kişi depresif ruh halinde olabilir.
- Konuşma güçlüğü çekebilir.
- Bilinçte bulanıklık gözlenebilir.
- Günlük aktiviteleri aksatabilir veya yapamayabilir.
- Fiziksel egzersiz sonrası çok çabuk yorulabilir.
- Uykudan yorgun uyanabilir.
- Anksiyete problemleri gözlenebilir.
Bu belirtiler ve kronik yorgunluğu tetikleyen hastalıklar hastalığın şiddetinde farklılıklar yaratabilir. 6 aydan uzun sürede bu belirtiler bulunuyor ve devam ediyorsa mutlaka üzerinde durulmalı ve tedaviye başvurulmalıdır.
Kronik Yorgunluk Tedavisi
Bu sendromun kesin bir tedavisi yoktur. Tedavi süreci genel olarak hastanın öyküsüne göre ilerler. Hastanın iş hayatı, stres faktörleri, günlük rutinleri ve aktivitelerine kadar her detay dikkate alınır. Kronik yorgunluk yaşayan insan için aktif olan sosyal yaşam tavsiyesinde bulunulur. Yoğun iş temposunda hafifletme yönünde değişiklikler yapılması önerilebileceği gibi günlük aktivitelerde ciddi aksaklıklar yaratmıyorsa ilaç kullanımı yapılmayabilir. Psikolojik tedavi tarafında ise stres ve stres faktörleri ile başa çıkabilmek, negatif duyguların önüne geçebilmek gibi konularda tedavilere başvurulabilir.
Bilgilendirme güzel olmuş.
Güzel bir yazı olmuş, teşekkürler.